Bunu okuyorsunuz:
Şarkılar Yayımlandığı Anda Kontrolünüzden Çıkıyor: GOSS | Röportaj #47

Şarkılar Yayımlandığı Anda Kontrolünüzden Çıkıyor: GOSS | Röportaj #47

goss - altmuzik

Bu yıl içerisinde yayınlanan ilk EP çalışmaları ‘Anla’ ile adından söz ettiren GOSS ile, bizleri heyecanlandıran yeni çalışmaları Seçilmiş Günlerim’in yayınlanmasının akabinde keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 

 

1) Sizi biraz tanıyabilir miyiz ? Müzikal olarak farklı yollardan yürürken birlikte müzik yapma fikri ile Goss’un hikayesi nasıl başladı?

Gözde: İkimizin de hayatında müzik her zaman vardı ve çok küçük yaşlardan başlayarak lise, üniversite ve sonrasındaki yıllarda da müzik yapmaya devam ettik. Serkan ile birlikte müzik yapmaya başlamamız ise 2017 yılına dayanıyor. O sıralarda Serkan bir grunge rock grubunda çalıyordu ve ben de bu gruba davulcu olarak dahil oldum. 1 seneyi aşkın bu grup ile birlikte çaldıktan sonra kendi bestelerimizi değerlendirmek için yola iki kişi devam etme kararı aldık. Tabi bu noktada ben şarkı sözleri yazmaya başlamıştım ve vokale geçtim.

Serkan: Bir önceki grupta çalışırken Gözde ile beste yapma konusunda aramızda müthiş bir sinerji oluşmaya başlamıştı zaten. Biz de bunu bir adım öteye taşımak istedik ve müziğimizi bir tarza çok da bağlı kalmadan daha geniş kitlelere duyurmayı amaçladık.

 

 

2) Hayatınızın bir döneminde farklı işler yaptıktan sonra, o işleri bırakıp tamamen müziğe dönüş yaptığınızı okudum. Günümüz şartlarında oldukça zor bir karar olmalı. Sizin bu kararı verirken motivasyonlarınız neler oldu?

Serkan: Ben daha önce de işi bırakıp tamamen müzik yapmayı denemiştim fakat o zaman şartlar el vermemişti. İkincisinde neyse ki başarılı olabildim ve hayatımı artık tamamen müzik kaplıyor ☺ Günümüz şartlarından bakınca her şeyi bırakıp müziğe odaklanmak çok aklı selim bir iş gibi görünmeyebilir ancak bir yandan hayatınızın hızla geçtiğini fark ediyorsunuz ve yapmak istediğiniz şeyi ıskalıyor olmak tüm yaşama sevincinizi de içinizden söküp alıyor. Bu nedenle verdiğim karardan şu an için çok memnunum.

Gözde: Üniversiteden mezun olduktan sonra çoğu kişi gibi ben de özel sektörde çalışmaya başladım ve bu bir süre devam etti ancak gün geçtikçe müziğin hayatımda daha fazla yer kaplaması gerektiğini içten içe daha çok hissetmeye başladım. Bir yanda yapmak zorunda olduklarınız var, bir yanda da yapmak istedikleriniz var. İnsan bir kere kendini gerçekleştirdiği bir anın tadını alınca bunu sürekli yaşamak istiyor ve yaşayamadığında da kendine yabancılaştığını hissediyor. Müzik de benim için böyle bir andı. Bu nedenle ani bir kararla kurumsal hayatı bıraktım ama tabi ki tüm o yargıları kırabilmek bir hayli zor oldu. “Kariyerimi” (!) nasıl bırakırmışım diye çevremden baya tepki aldım ilk başlarda ama sonra ben de alıştım onlar da

 

“Klasik müzikten punk’a, progressive rock’tan electronic dans müziğine…”

3) Sound’unuzun oluşmasında sizi beslediğini ve ilham olduğunu düşündüğünüz sanatçılar var mı ?

Serkan: Çok fazla dinliyoruz ve erişebildiğimiz her müziği dinlemeye ve sindirmeye çalışıyoruz. Etkilendiğimiz ve ilham aldığımız birçok sanatçı var ancak hangisini önceliklendirip söylersem söyleyeyim bir diğerine haksızlık olacakmış gibi geliyor çünkü klasik müzikten punk’a, progressive rock’tan electronic dans müziğine kadar birçok farklı tarzdan esinleniyoruz diyebilirim.

 

4) Yayınlanan iki şarkınız da derdini, basit düzlemin dışında bir nokta yakalayarak ulaştırıyor. Şarkılarınızın söz ve bestelerinin ortaya çıkma ve ‘oldu’ hissiyatının oluşma süreci nasıl gelişiyor?

Gözde: Bir kere asla bir ‘oldu’ hissiyatına varamıyoruz ☺ Sanatsal üretim bizce bir sonuçtan çok bir süreci ifade ediyor. Kendi hayatımızda ne yaşıyorsak ya da neye maruz kalıyorsak müziğimizde de tamamen onları yansıtıyoruz. Bu hisler sadece bize özel de değil aslında, hepimizin yaşadığı duygular, gördüğü olaylar… Biz sadece hissettiklerimizi besteleyerek bir nevi o duygulara zaman mührü vuruyoruz.

 

“Bağımsız müzik…”

5) Son yıllarda bağımsız müzik alanında yaşanan gelişmeler ve fırsatlar, Türkiye’de de alternatif sound’lara aşina olmamıza vesile oldu. Bununla birlikte rekabet ortamının gittikçe arttığı da gözlemleniyor. Alternatif sahne içerisindeki bu atmosferde Goss kendini hangi noktada konumlandırıyor?

Serkan: Elbette müzikteki teknolojik gelişmeler ile müzik yapabilmek ve bunu insanlara ulaştırabilmek eskisine göre çok daha mümkün. Tabi bununla birlikte artık müzik dünyasında çok daha fazla üretim oluyor ki bu bizce çok olumlu bir şey çünkü ne kadar çok üretim olursa sanatçılar da bu rekabetin ve çokluğun içerisinde birbirlerinden etkilenip müziklerini bir adım öteye taşıyabilirler. Buna bir bütün olarak bakmak lazım, biz de bu bütünün içerisinde üreten diğer tüm sanatçılarla birlikte aynı yolda yürüyoruz. Kendimizi konumlandırma konusu aslında biraz boş bir çaba gibi geliyor bize çünkü siz öncesinde ne kadar kurgularsanız kurgulayın şarkılar yayımlandığı anda artık sizin kontrolünüzden çıkıyor ve bu koca dünyada herkesin içine dokunan bir sanatçı ve eser mutlaka var, olay sadece bunların birbirini bulması meselesi.

 

 

6) Yakın zamanda yayınlanan ‘Seçilmiş Günlerim’ için Can Özen imzası ile yayınlanan klibiniz; seçilen görüntüleri ve kurgusuyla oldukça etkileyici bir simgesellik barındırıyor. Klibin kurgusu nasıl oluştu?

Gözde: Seçilmiş Günlerim parçasının aranje ve prodüksiyon ayağında Can ile çok verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Şarkının duygusunun oluşmasında üçümüz birlikte çalıştık ve Can da tüm sürecin içerisindeydi. Ortaya çıkan hissiyatı en iyi kendisinin yansıtabileceğine inandığımızdan, klibi de Can’ın yapmasını istedik. Sonuç olarak hepimizin içine sinen bir iş çıktı. Seçilmiş Günlerim, insanın evrendeki yalnızlığını, zaman karşısındaki geçiciliğini ve kendiyle baş başa kaldığında yaşadığı boşluğu anlatıyor. Can’ın da bu hisleri başarılı bir şekilde görsel dünyaya aktardığına inanıyoruz.

 

7) Bu yıl içerisinde yayınlanan , ‘Anla’ ve ‘Seçilmiş Günlerim’ ile güzel bir ivme yakaladınız. Albüm hayaliniz var mı, tekli çalışmalarla mı devam edeceksiniz?

Serkan: Albüm yapma hayalimiz var ancak bu biraz da imkân meselesi. Günümüzde müzik çok hızlı geliştiği gibi, çok da hızlı tüketiliyor. Buna uygun olarak da sanatçıların çoğu tekliler ile ilerlemeyi uygun görüyor. Parçalarımızı tek tek yayımlamanın şu an bizim ritmimize daha uygunolduğunu düşünüyoruz ve bir süre daha şarkılarımızı tek tek yayımlayacağız gibi duruyor. Açıkçası 2021 yılı sonuna kadar çıkacak parçalarımızı sıraya soktuk bile ☺ Sonrasında ise bir albüm yapabilmeyi elbette çok isteriz.

Bu içerik size ne hissettirdi?
ehehe
0
ilginç
0
kalp <3
0
karasızım
0
olamaz!
0
üzücü
0