Bunu okuyorsunuz:
Kendine Has: Evdeki Saat | Röportaj #35

Kendine Has: Evdeki Saat | Röportaj #35

evdeki saat

Uzun zamandır her yeni çalışmasını ilgiyle takip ettiğimiz Evdeki Saat ile geçtiğimiz haftalarda yayınlanan yeni şarkısı Uzunlar’ın akabinde bir röportaj gerçekleştirdik…

 

Evdeki Saat nasıl kuruldu, ilk kayıtlardan bugüne nasıl süreçlerden geçti?

Eren – Evdeki Saat 2014 yılında ben ve Sunguralp Esat tarafından kuruldu. İlk kayıtlar evde oldukça doğal ve amatör bir ortamda gerçekleştirildi. Zaman zaman ufak çaplı konserler verdik. Bu süreçlerden sonra gruba dahil olup daha sonrasında ayrılan kişiler oldu. Şu anda üretimi yine evde tek başıma yapıyorum, fakat ilk dönemlere göre biraz daha profesyonel bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalışıyorum. Bununla beraber canlı performanslara yoğunlaşmak gibi bir isteğim var, az kaldı. Bunu da en iyi biçimiyle sunabilmek için biraz süreci uzatmak durumunda kaldım. Artık daha fazla görünür olacağız.

 

 

“Evdeki Saat’in kendine has bir sound’u var.”

Evdeki Saat’in kendine has bir sound’u var, geçmişten bu güne bu sound’u oluşturan ve besleyen motivasyonlar neler oldu ?

Eren – İlk başlarda yalnızca gitar müziği yapıyorduk. O dönemler onu gerektiriyordu. Daha sonra yavaş yavaş farklı müzik tarzlarını keşfetmeye ve incelemeye başladım. Bu da bir geçiş sürecine yol açtı. Bakış açısı bağlamında, yaşın ve yaşananların da önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. İlk başlarda çok özgün olmamakla eleştirildiğimiz de oldu. Baktığınız zaman, 18 yaşında genel olarak hayata bakış açısını ve tarzını oturtmak zor bir şey. Biz de bir süreçten geçmek durumundaydık. Bu süreç içinde şahsen mental olarak, müzikal olarak ve diğer birçok açıdan değiştiğimi söyleyebilirim. “Evdeki Saat’in kendine has bir sound’u var.” yorumu beni hep sevindiriyor çünkü amaçladığım şey bu aslında üretirken. İçindeyken çok fark edemiyorsunuz. Evdeki Saat’in sound’u belki teknik olarak mükemmel değil ama farklı bir pencere açtığını düşünüyorum. Sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum, geliştiğimi fark ettikçe daha mutlu oluyorum ve daha fazla üretesim geliyor. Bu motivasyonun bitmemesini umuyorum.

 

 

Şiirsellik yönü baskın, zaman zaman mizah serpiştirilmiş ve oldukça doğal sözlerle ters köşe hisler yaratan halleriyle her yeni yayınlanan şarkın favori şarkılarımızın arasına girdi. Kaleminin bu kadar başarılı olmasını besleyen, ilham aldığın şair yahut yazarlar kimler?

Eren – İşin bu kısmının dikkat çekmesi de mutlu ediyor beni. Çünkü her söze %100 özeni gösteremesem de en azından farklı bir doku yerleştirmeye çalışıyorum. Bence önem verilmesi gereken bir şey. Yıllardır aynı şeyleri duyuyoruz. Kendimi de eleştiriyorum bazı sözlerim sebebiyle. Seviyorum, sevmiyorsun, aşk, meşk… Daha iyisini yapabilecekken neden esirgeyelim bunu insanlardan? Tek konuşabileceğimiz şey aşk mı gerçekten? Evet, ticari sebepler vardır anlıyorum bunu, ama biraz da kafayı yormanın kimseye zararı olduğunu düşünmüyorum.Şair ve yazarlardan ziyade deneme ve yanılma yönteminin faydası olduğunu düşünüyorum. Kağıt ve kalemi eline almadan (çoğunlukla klavye), bu konuda gelişmek pek kolay değil bence. Bu konuda da daha fazla gelişirim diye umuyorum.

 

 

Evdeki Saat – Uzunlar

İlk albümünüz 2017’de yayınlandı. Geçtiğimiz haftalarda da single çalışman Uzunlar geldi. Tekrardan albüm hazırlığı içerisinde misin yoksa single çalışmalarla mı devam edeceksin?

Eren – Uzun bir albüm çıkarmak istiyorum kesinlikle. Biriken parçalar var ancak stratejik olarak hangisi daha mantıklıysa onu yapmak durumundayım şu an. Gündem çok çabuk değişebilen bir şey dönemimizde. Dinleyiciler de düzenli bir şekilde içerik bekliyor. Albüm konsepti gerçekten riskli. Örneğin 1 yıl boyunca bir albüm hazırlığında olursunuz, emek verirsiniz; albüm çıkmadan 1 gün önce bir olay patlar dünyada ve bütün pazarlama stratejileriniz suya düşer. Bu yüzden çok iyi düşünmek lazım.

 

Uzunlar’ın klibi, 70’ler ve 80’leri benimseyen 90’lar kuşağının ürettiği post retro hissiyatı, evdeki saat’in genel sound’uyla paralel olarak harika yansıtıyor. Klibin kurgusu nasıl oluştu ?

Eren – Klip Ufuk Yılmaz ve Samet Eruzun tarafından yönetildi. İrem Doğan styling kısmıyla ilgilendi. Diğer arkadaşlarımız da cast olarak güzel işler çıkardılar. Bence de şarkının ruhuyla eşleşen oldukça güzel bir klip oldu. Çok fazla vaktimiz ve bütçemiz yoktu bu sebeple her şeyi 3 güne sıkıştırmak durumunda kaldık. Buna rağmen klibin her şeyiyle ilgilendiler bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

 

Yakın zamanda seni canlı dinleyebileceğimiz bir konser haberi var mı ?

Eren- 13 Mart 21:00’da Muaf Kadıköy’de olacağım. Elektronik altyapılı bir konser olacak, sürpriz konuklar da var.

Bu içerik size ne hissettirdi?
ehehe
1
ilginç
0
kalp <3
10
karasızım
0
olamaz!
0
üzücü
0