Bunu okuyorsunuz:
Röportaj #1: Gülkız ile Çınaroğlan

Röportaj #1: Gülkız ile Çınaroğlan

Bodrum sokaklarından müzik aşığı iki güzel insan: Gülkız ile Çınaroğlan… İstanbul’da başlayıp Bodrum sokaklarına taşınmış bu iki güzel insanın müziklerini ve kendi hikayesini dinledik…

1) Gülkız ile Çınaroğlan kimdir? Bize biraz tanışma hikayenizden bahseder misiniz?

Yollarımız İstanbul’da katıldığımız bir atölye çalışmasında kesişti. İkimiz de yaşadıklarımızdan pek memnun değildik ve bir değişim arayışındaydık. İlişkimiz sürerken bir noktada artık İstanbul’dan gitmenin vakti geldiğine karar verdik. Çadırımızı gitarımızı kaptık, yollara düştük. 3 aylık bir otostop macerası ve sokak performansları sonrasında Antalya’ya bir süreliğine yerleştik. Orada Gülkız ile Çınaroğlan olduğumuzu keşfettik 🙂 Sonrasında büyükler için müzikli masal geceleriyle başlayan serüvenimiz, şimdilerde çocuklar için ürettiğimiz müzikli masallı atölyelerle ve kendimize ait bestelerimizle sokak müziği yaparak devam ediyor.

2) Kendinize ait besteleriniz bulunuyor mu?

Evet bulunuyor. Şimdilik hazır olarak 13 bestemiz var. Bir de Melih Cevdet Anday’ın Anı adlı şiirini besteledik.

3) Bu bestelerden albüm yapmayı hiç düşündünüz mü?

Aslında kendi çapımızda evde bir demo albüm yaptık. İçinde 7 şarkı bulunan “Uzak Olmasa” adında bir deneme diyelim. Bu albümü de cdlere bastık sokak müziği yaparken paylaşıyoruz. Gerçek bir albüm yapmak da isteriz aslında. Valla hayallerimizde ne trompetler ne davullar kontrabaslar çalıyor bir bilseniz 🙂 Belki gün gelir o hayaller de gerçek olur 🙂

4) Sokak müzisyenliği birçoğumuza hep güzel ve keyifli gelmiştir. Sizin için bir zorluğu var mı?

Dışsal anlamda belediyelerin uygulamalarına göre değişiyor. Bazen izin alıp rahatlıkla çalabiliyorsunuz, bazen izin verilmese de çalıyorsunuz ama karışmıyor, bazen de engellenebiliyor. Şu an izinli olduğumuz için bir sıkıntı yaşamıyoruz. Zorluğu bir yana çok keyifli gerçekten. Çünkü bizim için sokak müziği bir performans gibi aslında. Gündelik hayatlarına devam eden insanların karşısına bir anda sürpriz bir şekilde bambaşka bir algı sunuyoruz. Bu karşılaşmalar gerçekten çok hoş olabiliyor.

5) Sokak müzisyenliği yapıyorsunuz, peki konser vermek gibi bir düşünce, plan ve ya istek var mı?

Bir süredir çocuklar için yaptığımız etkinliklere odaklandığımız için müziğimizi pek paylaşamadık. Ama artık kafamız daha rahat ve odaklanmak istiyoruz. Konser vermeyi de çok istiyoruz. Şimdilik planlar dahilinde net bir durum yok. Bir şekilde biraz daha müziğimizi duyurabilirsek konserler de doğal olarak gelişebilir. Burdan da çıtlatmış olalım.

6) Mavi Bavul’u anlatır mısınız bize biraz?

Mavi Bavul içinde bizim dünyamızı barındırıyor. Onu açtığımızda sanki kendimizi açıyoruz gibi oluyor. Böylelikle de o bulunduğumuz alanın bizce büyüsü değişiyor.

7) İstanbul’u bırakıp Bodrum’da müzik yapmaya karar vermenize neden olan nedir?

İstanbul’u bırakmak çözümleyemediğimiz geçmişi bir süreliğine geride bırakmak gibiydi. Çünkü bazen çok fazla içinde kaldığınız zaman durumların başka yönlerini göremez oluyorsunuz. Yani kısacası İstanbul’dan değil de kendimizden kaçtık. Yol bize birçok şey öğretti. Öğretmeye de devam ediyor.

Şimdiki durağımız Bodrum, çünkü burada kalabileceğimiz uygun bir ev var. Yapmak istediğimiz şeyler de burada gitgide dönüşüyor. Bir şeyler üretmek ve geliştirmek için kaçılabilecek hem sakin hem hareketli bir bölge. Yani burada tam anlamıyla kalıcı olduğumuzu söyleyemeyiz.

8) İnsanların sizinle ilgili etkinliklere ya da kendi bestelerinize ulaşabileceği sosyal medya hesaplarınız nelerdir?

Facebook, Youtube, Instagram ve Soundcloud hesaplarımız bulunuyor. Hepsini aktif olarak kullanmaya çalışıyoruz. Müzikle ilgili yakın zamanda yeni videolar paylaşacağız. Takipte kalın 🙂

Facebook: https://www.facebook.com/gulkizilecinaroglan
Youtube: https://www.youtube.com/channel/UCfkCSxzYblzhUd15pysED6A
Instagram: https://www.instagram.com/gulkizilecinaroglan/
Soundcloud: https://soundcloud.com/gulkizilecinaroglan

9) Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı bizlere?

Zor bir yol seçtik. Ama bu tam da bir seçim gibi değil, içten gelen bir arzu. İnsan bu yolda çok zorlanıyor. Kendine inanmak, bir şeyleri beceremediğini düşünmene rağmen devam edebilmek… Kimse desteklemezken ittirmek.. Sabretmeyi öğrenmek. Kabul etmeyi öğrenmek. Herkesin içinde bir cevher yatıyor. Sadece birçoğumuz bunun farkında değil. O yüzden kendinize inanın her şeye rağmen. Kim ne derse desin. Bir de bizden bolca sevgiler 🙂

Editör bonusu:

 

Bu içerik size ne hissettirdi?
ehehe
0
ilginç
0
kalp <3
0
karasızım
0
olamaz!
0
üzücü
0