Bunu okuyorsunuz:
Her Zaman Üretken: Dünya Halim Teklisiyle İdil Meşe | Röportaj #33

Her Zaman Üretken: Dünya Halim Teklisiyle İdil Meşe | Röportaj #33

Idil Mese Fotograf - Photo Credit Asli Kolcu

İdil Meşe… Son dönemde Da Poet ile bir araya geldiği Rain Lab ile dinleyicilerden güzel geri dönüşler alan Meşe, ilk önce akustik olarak yayınladığı “Dünya Halim”i bu sefer ilk solo teklisi olarak Ada Müzik etiketiyle yeniden kaydedip yayınladı. Meşe ile Altmüzik için, müzik yolculuğunu, Dünya Halim’i ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

 

Dünya Halim’e kadar olan müzik yolculuğunda neler yaptın?

İdil Meşe: Dünya Halim’e gelene kadar farklı ülke ve coğrafyalarda müzik yaptım. Müzik yolculuğum aslında 15-16 yaşında başladı ama o kadar erkene gitmeyeyim; oldum olası kendi şarkılarımı oturup yazıyordum. Amatör bir şekilde, olabildiğince her yerde çalıyordum. İrlanda’da otostop çekip pubdan puba giderek şarkılarımı çalıyordum. Almanya’da konserlerim oluyordu. Bulunduğum her yerde hep kendi şarkılarımı çaldım söyledim. Bundan gelir elde edip bu şekilde yaşar mıyım diye bir kaygım da olmadı. Müzik içimden gelen bir şey olduğu için bunun üstüne bana bir de para ödenince seviniyordum yani! (gülüyor) Dünya Halim’e gelmek ise enteresan bir süreçti çünkü genelde İngilizce sözlü şarkılar yazıyordum. Ne zaman ki Fulbright bursuyla New York’a gittim; orada artık memleket özleminden midir nedir; sanki Türkçe sözler yazmam için zihnimde bir kapı açıldı. İstanbul’a döndüğümde Büyükada’daki bahçemde oturup Dünya Halim’i yazdım. Çok doğal bir şekilde oldu. Sonrasında yazdığım Türkçe şarkılar da oldu; onlar da teker teker yayınlanacak.

 

“Gençlere özgün olmaları için alan tanıyıp o güvenin verilmesi günümüz müzik piyasasında çok nadir.”

 

Dünya Halim’i, Büyükada’daki arkadaşım Evren Collison kendi evinde dostlarıyla birlikte akustik olarak kaydetti; tamamen kendi imkanlarımızla güzel bir video yaptık. Videomuz güzel ilgi gördü. Çok büyük bir şans; Kerem Gök sayesinde Bülent Forta / Ada Müzik ile tanıştık ve Bülent Bey ile çok iyi anlaştık; kendisi hayallerime ve müziğime alan açarak; her şeyi bana bıraktı; klibinden prodüksiyonuna kadar her şeyi kendi ekibimi seçerek yaptım. Gençlere özgün olmaları için alan tanıyıp o güvenin verilmesi günümüz müzik piyasasında çok nadir. Bu yönden çok şanslıyım. Bağımsız müzisyenler olarak hep gerilla olarak kendi kendimize uğraşıp duruyoruz. Elektronik müzik projelerimde de tamamen alttan gidiyordu tanıtımı, kaydı ve hatta plağı bile biz basıyorduk. Dünya Halim çıktı, dinleyicisiyle ufak ufak buluşuyor.

 

Dünya Halim’in lansman konserini Noasis Jazz’da yaptın. Bu konser senin için nasıl bir deneyim oldu ve nasıl geri dönüşler aldın?

İdil Meşe: Rüya gibiydi. Beni çok motive etti. Müziğimi; elektronik projelerimi uzun süredir takip eden insanlar da geldi, çok keyifliydi. Bir de Dünya Halim’deki ekip arkadaşlarım Jesper ve Ayşe ile çalmak (çello ve flüt) beni çok mutlu etti. Çünkü grubumun sound’u tam hayal ettiğim şekilde, çok iyi anlaşıyoruz. Aramızda sessiz bir iletişim var. Adeta ruhani bir iletişim. Seyircinin geri dönüşü de çok güzeldi.

 

Jesper Poelke ve Zeynep Ayşe Hatipoğlu ile yolların nasıl kesişti?

İdil Meşe: Jesper ile çok uzun bir yolculuğumuz var. 7 Senedir arkadaşım. Birlikte birçok ülkede konserler verdik: Berlin, Paris, New York, İstanbul… Kendisiyle tanışmam ikimizin de İrlanda müziğine duyduğu sevgiden dolayı gelişti! Kuzey İrlanda’da 1.5 sene yaşamıştım. Jesper da İrlanda halk müziğine sevgi duyuyordu ve o kültüre ait birçok enstrüman çalıyordu. O sayede arkadaş olup senelerce birlikte çaldık. Ayşe ile de dört sene önce tanışmış; hatta Büyükada’da bir jam session yapmıştık fakat görüşemiyorduk. New York’tan İstanbul’a dönmeden önce kendisiyle yeniden konuştuk ve kendisi de Dünya Halim’e destek verdi. Yapmak istediklerimi çok iyi anladı. Zeynep Ayşe Hatipoğlu yaratıcı ve sıradışı bir çellist. Harika bir birliktelik oldu. Umarım bu ekiple birlikte konserlerime uzun seneler devam edeceğim.

 

Tekli olarak nasıl geri dönüşler aldın?

İdil Meşe: Dünya Halim, ilk canlı akustik kaydından beri çok iyi tepkiler aldı. Yorumlarda insanların, bu şarkı bize iyi geldi, dediklerini görüyorum. Bazıları da meditasyon müziği gibi diyor. (gülüyor) Bence dinleyenler şarkıdaki dinginlik ve sezgi halini hissediyor. Çünkü içten gelen, dürüst bir şarkı. Dürüst duygu ve hislerle yazıldığı için buna açık insanların kalbinde yerini buluyor. Dünya Halim, geldiği gibi ses bulmuş, kendi iç dünyamın yansıması olan bir şarkı oldu. Yazarken şu kişilere ulaşır şu amacla yazayım gibi kaygılarım hiç olmadı. Onun için prodüksiyonda da aşırı dokunmalar yapmadım ve o sakinlikte, kırılganlıkta tutmak istedim. Bu gerçeklik ile rüya arasında gidip gelen bir şarkı. Özgür olabildiğimiz hayatta birkaç saniyelik sezgi anlarında olan bir şarkı; hani bazen böyle hayatta yapmaya çalıştığınız bir şey yolunda gitmez ve hayat size beklemediğiniz bir anda birkaç saniye de olsa bir boşluk verir, biz o boşlukta özgürüzdür ve çünkü rutinimiz kırılır. Dünya Halim de o katı gerçekliklerin kırıldığı anın şarkısı.

 

Sence kendini İngilizce şarkılarla mı yoksa Türkçe şarkılarla mı daha iyi ifade edebildiğini düşünüyorsun?

İdil Meşe: Artık ikisi de. Daha önce İngilizce sözlü şarkılar yazıyordum. Türkçe sözlü şarkılar yazmaya başladığımdan beri büyük bir rahatlık ve mutluluk yaşadım; insanın kendi anadilinde hislerini şarkı yazarak ifade edebilmesi güzel bir şey. Birkaç dil bildiğim için sahip olduğum tüm birikimi şarkılara aktarmaya çalışıyorum. Bazen İngilizce, bazen Türkçe şarkılar yazmak hoşuma gidiyor. Dinlediğim, etkilendiğim şeyler tabi ki çok fark yaratıyor. Gerçi çok fazla müzik dinlemiyorum evde oturduğum zamanlarda, genelde sessiz bir yaşamım var; ama tabi ki büyürken dinlediğim müzikler yaptığım müziği etkiledi. Müziği genellikle canlı ortamlarda dinliyorum ya da iyi bir ses sistemi bulunca orada dinliyorum ama kulaklıkla çok müzik dinlediğim söylenemez.

 

Bu arada Faz Social’da da yer aldın ve Two’s Company kısmında birebir şarkılarını seslendirdin. Bu senin için nasıl bir deneyimdi?

İdil Meşe: Faz Social enteresan bir projeydi. Bana In Hoodies ulaşmıştı; çok sevdiğim bir dostumdur. Onunla pek çok etkinlikte birlikte çaldık, benim etkinliklerime de destek oldu. Onun organize edip kolektif bir şekilde çalıştığı; dostlarını bir araya getirdiği bir festivalde çalmak güzel bir histi.

 

İdil Meşe - Dünya Halim Kapak Görseli(1)
İdil Meşe – Dünya Halim

Zaman içinde pek çok müzik türünü deneyimledin. Peki deneyimlemeyi isteyip de fırsat bulamadığın bir müzik türü oldu mu?

İdil Meşe: O kadar geniş yelpazede müzik zevkim var ki! (gülüyor) Farklı farklı müzik türlerinden hoşlanıyorum. Aslında muzik türleri de artık birbirine karışıyor eskisi kadar sert ayrımlar yok. Dünyada artık her şey birbirine biraz girmiş bir şekilde. Onun için bana iyi müzik ve fikirlerle gelen dostlarımla projeler yaptık. Mesela New York’ta İlhan Erşahin ve Dave Harrington’la sahnede jam sessionlar yapmak, The Roots’dan Ray Angry ile  şarkı yazmak benim icin çok heyecan vericiydi. Farklı farklı projelerim oldu; Oceanvs Orientalis ile elektronik müzik, Da Poet ile Rain Lab projemiz, 90 BPM ile yaptığımız ‘Simsiyah’ gibi. İyi ve dürüst müzik olduğu zaman tüm birliktelikli müziklere açığım. Neler olabilir? Bilmiyorum, hayat sürprizlerle dolu! (gülüyor) Mesela en büyük hayallerimden biri klasik orkestrayla birlikte çalmak. Bir yandan dans ve performans sanatını birleştireceğim konserler tasarlıyorum. Mesela Büyük Ev Ablukada’nın büyük bir hayranıyım, onlarla birlikte bir müzik yapmayı çok isterim, yani birçok şey olabilir.

 

Dünya Halim’den sonra yapmayı düşündüğün solo projeler var mı?

İdil Meşe: Evet, birçok şarkım çıkacak aslında; Dünya Halim düzenlemesini benim ve Ada Müzik’ten Ceren Çakar’ın yaptığı bir şarkıydı. Biz olabildiğince her şeyi şarkının özüne sadık ve  minimal tutmaya çalıştık. Ama bu tabi diğer şarkılarda da hep böyle devam edecek demek değil. Farklı farklı prodüktörlerle çalışmaya devam edeceğim ve tabi storytelling -hikaye anlatıcılığı- tarzında hem organik hem elektronik seslerle devam edecek projelerim var. Ada Müzik ile uzun soluklu, içimize sinen işler yapmaya devam edeceğiz.

İdil Meşe’ye bu güzel röportaj için teşekkür ederim. Dünya Halim, tüm dijital platformlarda!

Bu içerik size ne hissettirdi?
ehehe
0
ilginç
1
kalp <3
1
karasızım
0
olamaz!
0
üzücü
0